Salat-� Tefriciye Dinleyin | ||
|
||
| ||
Salât-� Tefrîciye, dertli ve s�k�nt�l� hallerimizde okumam�zda büyük feyiz, bereket ve fazîlet olan bir salavâtt�r. Öyle ya, Peygamber Efendimize (asm) gelen her dertli devâ bulmaz m�yd�, her hasta �ifâ bulmaz m�yd�, her s�k�nt�s� olan ferahl��a kavu�maz m�yd�? Dertlerimizden kurtulmak ve s�k�nt�lar�m�zdan ferahlamak için Allah Resûlünü (asm) vesîle k�larak ve O’nu (asm) �efaatçi bilerek Allah’tan istemek ve Allah’a duâ etmek, Hazret-i Muhammed’e (asm) ümmet olman�n imtiyâz� ve Allah’a kul olman�n �erefinden ba�ka bir �ey olabilir mi? Salât-� Tefrîciye’yi dertlerimiz ve s�k�nt�lar�m�z esnas�nda okuruz. Fakat bu duâ ile birinci plânda dertlerimizi de vesîle bilerek Allah’a yakla�may� ve Allah’�n Sevgili Elçisine (asm) salavât getirmeyi maksat biliriz. Kâmil bir duâ olmas� için, dertlerimizi, hastal�klar�m�z� ve s�k�nt�lar�m�z� yaln�zca “duân�n vakti” olarak alg�lar�z. Ve derdimiz geçene kadar duâ yapmaya devam ederiz. Yani duâlar�m�z� art�r�r�z. Biliriz ki, derdimiz devam ettikçe, s�k�nt�m�z kalkmad�kça, hastal�ktan �ifâ bulmad�kça bizim için “özel duâ vakti” devam ediyor demektir.1 Bu süre içinde duâlar�m�za devâm ederiz. Duâlar�m�z� kesmeyiz. Binlerce kere duâ ederiz, rahmet okuruz, salavât getiririz ve dertlerimizden âzât olmay� talep ederiz. Nitekim, Peygamber Efendimiz (asm); “Allah’tan, O’nun lütfundan isteyiniz. Çünkü Allah, kendisinden istenilmesini sever. �bâdetlerin en fazîletlisi, darl���n kalkmas�n� duâ ile beklemektir”2 buyurmu�tur. Salât-� Tefrîciye duâs� �udur: “Allâhümme Salli Salâten kâmileten ve sellim selâmen tââmmen alâ seyyidinâ Muhammedin’illezî tenhallü bihi’l-ukadü ve tenfericü bihi’l-kurabü ve tukdâ bihi’lhavâicü ve tünâlü bihi’r-Ra�âibü ve hüsnü’l-havâtimi ve yüsteskâ’l-�amâmü bivechihî’l-kerîmi ve alâ âlihî ve sahbihî fî külli lemhatin ve nefesin bi’adedi külli ma’lûmin lek.” Mânâs�: “Allah’�m! Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed’e (asm) en üstün, eksiksiz ve kâmil bir �ekilde salât ve selâm olsun. O öyle bir Peygamber’dir ki, (asm) dü�ümler O’nun (asm) hât�r�na çözülür, s�k�nt�lardan O’nunla (asm) ç�k�l�r, hüzünler, kederler ve ihtiyaçlar O’nun (asm) a�k�na giderilir, her istenene O’nunla (asm) ula��l�r, i�lerin sonu O’nunla (asm) güzel biter, ya�murlar O’nun (asm) mükerrem yüzü suyu hürmetine ya�ar. O’na (asm), O’nun (asm) yak�nlar�na ve ashâb�na tüm göz sahiplerinin göz aç�p kapama say�s�nca, her nefes alan�n ald��� nefes miktar�nca ve Senin bildi�in kâinât�n her zerresi adedince salât ve selâm eyle.” Âmin! Bu duâ için telaffuz edilen 4444 say�s�, s�k�nt�lar�n çözülmesi ve belâlar�n kald�r�lmas� için bir mânevî �ifredir. Bu duân�n çokça okunmas� murad edilmi�tir. Üstad Bedîüzzaman Hazretlerinin bir ihlâs düsturu olarak ifâde etti�i gibi, dört kere dört ayr� ayr� olsa on alt� kuvvetinde olmakta iken, bir çizgi üstünde omuz omuza verseler 4444 kuvvetinde bir güç meydana getirmektedir.3Say�ca çokluk; mânevî güç ve kuvvette “yo�unla�ma”, istek ve talebe “kilitlenme” demektir. Duâda böyle yo�unla�t�ktan sonra, makbûl olmas�—in�aallah—Allah’�n rahmetinden umulur.
Dipnot:
|